Simyacı Özeti

Simyacı özeti en çok okunan kitap özetlerinden birisi olmakla birlikte, Simyacı romanı yayınlandığı tarihten itibaren kitlelerin sevgisini kazanmış ve uzun bir zamandır en çok satan romanlar listesinde yer almaktadır. Kişiliğin, öznelliğin ve kendini arayış hikayesi olan Simyacı Paulo Coelho kaleminden yazılmıştır. Bu yazıda Simyacı kitabı özetini en iyi şekilde çıkarmaya çalışacağız. İyi okumalar.

Simyacı ÖzetiPin

Simyacı Romanının Özeti

Başlangıç #

Simyacı özeti, romanın kahramanı Santiago ile başlar. Ebeveynleri tarafından saygın bir rahip olması için papaz okuluna gönderilen Santiago, okuldan geriye kalan zamanlarında babasının koyun sürüsünü otlatmaktadır. Böylece Santiago, dağı, taşı, tepeyi avucunun içi gibi ezberledi. 16 yaşına geldiğinde ise radikal bir karar almıştı. O rahip olmak istemiyor ve gezgin olarak dünyayı dolaşmak istiyordu. Bunu sonunda babasına açıklamaya karar verir babası da ona içerisinde üç İspanyol altını bulunan bir kese vererek git dünyanın en güzel sürüsünün bizim sürümüz olduğunu, dünyanın en güzel evinin bizim evimiz olduğunu ve dünyanın en güzel kadınlarının bizim kadınlarımız olduğunu anlayana dek dünyayı dilediğince dolaş der ve oğlunu kutsar.

Sırtında heybesi ile yola çıkan Santiago yastık olarak kullandığı bir kitabı ve yamcası vardı. Babasının vermiş olduğu parayla kendisine bir sürü olan Santiago hayal ettiği yaşamı sürmeye başlar. O artık bir gezgindir. Kimi zaman papaz okuluna Tanrıyı aramak için nasıl gidebilirim diye düşünürken bunun kendisine sıkıntı verdiğini düşünüp yeniden kendi yoluna gitmeye karar veriyordu. Fakat bir sorun vardı. Dünya çok büyüktü ve sonu gelmiyordu. Kısa bir süre koyunların kendisine yol göstermesine izin vermiş ve sonunda bit yığın ilginç şeyler keşfederek yeniden onların götürdüğü yerlere doğru yolculuğunu devam ettirmekteydi. Koyunlar sürekli farklı yerlere gitmelerine rağmen bunu hiç önemsemiyor bazen değişen mevsimlere karşı dahi bir tepki vermiyorlardı. Koyunların tek derdi günü karınlarını doyuracak ve içecek su bulmaktan ibaretti. Dağ, taş, tepe gezip gece hava karardığında koyunların kurtlara karşı emniyetli bir yer bulduktan sonra sabahın ilk ışıklarında yeniden kaldıkları yerden devam ediyor bu şekilde günler geçiyordu.

Rüya #

Simyacı özeti Santiago’nun rüyasıyla devam etmektedir. Santiago, gece olduğunda uykusunda gördüğü rüyaları düşünmeden edemiyordu. Gördüğü bir rüyanın gerçekleşme olasılığını yaşamını ilginçleştireceğini düşünüyor ve kimi zaman bu rüya etkisinde kalarak hareket ediyordu. Rüyasında Mısır Piramitlerine gitmesi ve orada bulduğu hazine ile hayatının değiştiğini görüyordu. Santiago sorularına cevap bulmak için başvurduğu falcının verdiği cevap ile tatmin olmaz. Falcı kadına anlattığı rüyadan sonra kendisine söylediği şey bulduğu hazinenin onda birini kendisine vermesini istemek olur. Buna sinirlenen Santiago bir daha kendisini düşlerin yönetmesine izin vermemeye karar verir ve yeniden koyunlarıyla dağ, taş, bayır gezmeye başlar. Daha sonra gezinti yaptığı köylerden birine kendisine Salem kralı olarak adlandıran yaşlı bir adamla sohbet eder ve ona amaçlarında bahseder.

Yaşlı adam ona hayatın gizemlerini anlatmayı ancak bunun karşılığında Santiago’dan sürüsünün onda birini vermesini ister ve sarayına davet eder. Burada onu bir teste tabi tutar. Sıvı yağ ile dolu olan bir yemek kaşığını ağzında tutarak sarayını dolaşmasını ister. Bu imtihanın amacı ise “mutluluğun gizli anahtarını bütün harikalarını görmektir ancak kaşıktaki iki damla sıvı yağı unutmadan” der. Çoban mesajı almıştır. Yaşlı adam ona biri siyah diğeri siyah olmak üzere iki adet taş uzatır ve bu taşlardan siyah olanın evet beyaz olanın hayır anlamına geldiğini söyler. Zora düştüğünde bunları kullan ancak kendi kararını kendin ver dikerek onu uğurlar.

Yolculuk #

Simyacı özetimize artık bir yolculuk macerası konu edinecektir. Sonunda çoban yaşlı adam ve falcının kendisine söylediği şeyleri düşünerek kararını verir. Mısır ülkesine gitmek için sürüsünü satar ve parayı cebine koyarak hayal ettiği yolculuğa başlar. Kuzey Afrika Tanca adında bir limanda dinlenirken kendisine turizm rehberi diyen arap bir çocuk ile tanışır. Çocuğa Mısır’a gitmek istediğini söyleyen Santiago, ondan Sahra çölünü geçmek için bir deveye ihtiyaç duyduğu fikrini verir. Santiago tanıştığı yeni arkadaşı ile deve almak üzere pazara giderler. Ancak bu yeni arkadaşı onu yolda soyar ve beş parasız kalmasına neden olur. Böylece Santiago para kazanmak adına Billuriyeci dükkanında kendisine iş bulur. Billuriyeci ile ettiği sohbetlerden sonra ikisinin de birbirlerine yakın hayalleri olduklarını keşfeder. Ancak Billuriyeci yıllardır Mekke’ye hacca gitmek istediğini ancak gidemediğini öğrendikten sonra para kazanmasının farklı yöntemlerinden bahseder. Burada 6 ay kadar çalıştıktan sonra yeniden parasını cebine koyan Santiago yeteri kadar parasının olduğunu düşünerek yolculuğuna kaldığı yerden devam eder. Yolda bir İngiliz ile tanışır. İngiliz ona simyacıyı aramak için yola çıktığını ve bu sebeple çölü geçmek istediğini anlatır. Santiago onunla beraber, çölü geçmek üzere bir kervana katılır.

Simyacı özetinde #yolculuk kısmında bahsettiğimiz, Mısıra başlayacak olan yolculuğunda Santiago, çölün kendisine öğreteceği çok şey olduğunu düşünerek çölü elinden geldiğince dikkatlice seyreder. Yanındaki İngiliz ise elindeki kitapları okumakla yetinmektedir. İkisi de yolda karşılaştıkları güçlükleri kendi kişisel menkıbelerini aramak üzere yola koyulduklarını ifade ediyordu. Simyacı, gezegende gerçekleştirdiği uçsuz bucaksız seyahatinde en büyük sorunun her şeyin bir ve tek olduğunu idrak etmek ve bu biricik şeyin kendi esas görevini yerine getirmesiyle istediği hayalin gerçekleşmesinin mümkün olacağını bilirdi.

SON #

Artık Simyacı özetinin son kısmına geldik. Santiago, kalbinin derinliklerinde kendisine ilerlemesini söyleyen sese kulak verdi ve yoluna devam etti. Karşılaştıkları güçlükler karşısında sürekli kendi menkıbesine ve güvendi ve nihayet kumullar tepesine vardı. Piramitler, tüm heybetiyle karşısında yükselmekteydi, diz üstü çöktü ve kişisel menkıbesine ulaştığında gözyaşlarına engel olamadı. Yolculuk sırasında rastladığı insanlardan dolayı Tanrıya şükretti. Hayallerindeki hazineye ulaşmak için kumulla kaplı tepeyi gece boyunca kazdı ve sabah gün doğarken ayaklandı. Karşısında duran piramide döndü ve gerçekte kendi kişisel menkıbesini yaşayan neşeyle dolu olarak piramide doğru gülümsedi. Sonunda hazinesine ulaşmıştı.

En nihayetinde Romanın kahramanı Santiago, babasının kendisine verdiği parayla bir koyun sürüsü sahibi olmuş, bu sürü ile geceyi geçirdiği eski bir yıkık kilise bahçesi altında incir ağacı altında uyuya kalmıştır. Sabah olduğunda gerçekten bulduğu yeri kazımış ve içi tıpkı rüyalarındaki gibi bir sandık bulmuştur. Üstelik Mısır’da sandığı hazine tam olarak bulunduğu yerden çıkmıştır.
Simyacı özetini okuduğunuz için teşekkür ederiz.

Simyacı Romanı Özeti ve Ana Fikri

Simyacı Romanı ana fikri, kuşkusuz her insan kendi kaderini yaşar, fikridir. Mutluluğu bulabilmek için insan kendi istediği hayatı ve kendi özgür iradesiyle hareket etmelidir. Mutluluk ve huzur ancak kişinin kendi kaderinin onu tayin edeceği yerde ortaya çıkacaktır. Simyacı Kitabının özetini paylaşmaya çalıştık.

Simyacı Romanı Ana Karakter Özeti

Santiago: Mutluluğu arayan, aradığını bulacağına inanan ve onların Mısır’da gömülü olduğunu düşünen ana karakter.

Simyacı: Yolculuğu ile kendisini Mısır’da bulan ve hayatın sırrının peşinde olan gizemli İngiliz

Falcı: Çobanı gördüğü rüyanın peşinden gitmesi için uyaran kişidir.

Salem Kralı: Santiago’ya hayatın gizemlerini anlatan ve onu teste tabi tutan kişidir.

Billuriyeci: Aslında Santiago’dan çok da farklı olmayan Arap esnaftır.

Simyacı – Paulo Coelho

ÇevirmenÖzdemir İnce

Yazar: Paulo Coelho

Yayınevi : Can Yayınları

Simyacı Kitabının Kısa – Uzun Özeti

Son okuduğumuz kitap olan simyacı hakkında sizlere kısa – uzun özet çıkartmaya çalıştık. Simyacı kitabının özeti hakkında düşüncelerinizi yorum kısmından bizlere aktarabilirsiniz. Eminim ki bu kitabı okuyan birçok kişinin anlatmak istediği şeyler vardır…

Yorum yapın

2