Yazmış olduğu şiirleriyle tanınan İranlı şair Ömer Hayyam’ın bilime sağlamış olduğu katkılar göz önünde bulundurulduğunda gerçekten küçümsenemeyecek kadar önemlidir. Astronom ve matematikçi olan Ömer Hayyam bu alanlarda göstermiş olduğu başarılı çalışmalar sayesinde adından daha fazla söz ettirmeyi başarmış ve tarihe geçmeyi başarmıştır. Peki, Ömer Hayyam bilime olan katkıları nelerdir hiç merak etmiş miydiniz?
Ömer Hayyam İran’ın Nişabur isimli şehrinde 18 Mayıs 1048’de doğmuştur. Kendisini matematik, astronomi ve edebiyat alanında oldukça geliştirmiş ve günümüze kadar gelmeyi başarmış başarılı eserler sunmuştur.
Ömer Hayyam Bilime Katkıları Nelerdir Kısaca ?
Ömer Hayyam’ın geçmişten günümüze bırakmış olduğu birçok bilimsek katkı bulunmaktadır. Bunları alanına göre ayrı başlıklar altında sizler için inceleyecek ve kısaca belirteceğiz. Umuyoruz ki Ömer Hayyam’ı tanımak isteyen kişiler için bu yazımız yeterli bilgi sunar ve ne kadar önemli bir kişilik olduğunu doğru bir şekilde aktarabilir.
Ömer Hayyam’ın Matematiğe Katkıları
Birçoğunuzun Fransız matematikçi Blaise Pascal’ın soyadı ile öğrenmiş olduğunuz “Pascal Üçgeni” kavramı ilk olarak Ömer Hayyam tarafından ortaya atılmış ve oluşturulmuştur. Matematik alanında hazırlamış olduğu eserler ve katkılar ise şu şekildedir;
- Müşkilat’ül Hisab. – Aritmetiğe Dair
- Kitabün fi’l Burhan ül Sıhhat-ı Turuk ül Hind. – Geometriye Dair
- Risaletün fi Berahin İl Cebr ve Mukabele. – Cebir ve Denklemlere Dair
Ömer Hayyam’ın Astronomiye Katkıları
Ömer Hayyam ın astronomiye katkıları Selçuklu Sultanı Melikşah’ın önemli destek ve teşviki sonucunda kurmuş olduğu rasathane sayesinde oldukça ilerlemiştir. Rasathanede astronomi alanında birçok çalışma gerçekleştiren Hayyam, Ziyc-i Melikşahi adını vermiş olduğu eserini Sultan Melikşah’a ithaf etmiştir. Takvim ve zaman konusunda hazırlamış olduğu “Newruzname” ismini taşıyan eserinin yanı sıra yine Sultan Melikşah’ın isteği üzerine takvim alanında çalışmalarla ilgilenen bir kurulun başkanlığını yapmıştır. Ömer Hayyam yapmış olduğu çalışmalar sonucunda Celali takvimini sunarak dünya tarihinde yer edinmiş önemli takvimlerden birisini tanıtmıştır.
Celali Takvim 1 yılı 365 gün 6 saat olarak kabul eden, matematik yerine ise astronomik tespitler kullanıldığı için İlkbahar Ekinoksu Miladi takvimle karşılaştırıldığında daha hatasız olduğu gözlemlenmektedir. Celali Takvim yaklaşık olarak 5000 yılda 1 kere hata verirken günümüzde kullanılan Miladi takvim ise yaklaşık olarak 3330 yılda bir kere hata verdiği bilinmektedir.