Manda ve Himaye Nedir?

Tarih boyunca ülkeler, kendi yönetim şeklini belirleme özgürlüğüne sahip olmuştur. Ancak bazı dönemlerde, bazı devletlerin yönetim bakımından ciddi zafiyet içinde olması, farklı yönetim seçeneklerinin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. İşte böyle dönemlerde sık sık gündeme gelen seçeneklerden birisi de manda ve himayedir. Peki, manda ve himaye nedir? Bu sorunun cevabını ve çok daha fazlasını, yazımızın devamında bulabilirsiniz.

Manda ve Himaye Kabul Edilemez Ne Demek ?

Manda ve himaye; bir takım nedenlerden dolayı kendisini koruyamayacak ve yönetemeyecek ülkelerin, farklı ülkelerin kontrolüne girmesidir. Burada bilinen anlamıyla bir işgal söz konusu değildir. Hatta manda ve himaye, genellikle zor durumda olan ülke tarafından talep edilir. “Manda ve Himaye kabul edilemez” sözü, kendi vatanının bağımsızlığını savunan kişiler tarafından söylene gelmiştir.

Manda ve himaye, tek bir terim gibi algılanmasına rağmen, iki farklı anlama gelen terimden oluşan bir ifadedir. Dolayısıyla da bunların tek tek incelenmesi, manda ve himaye nedir sorusunun cevabının daha net anlaşılmasına neden olacaktır.

manda ve himaye nedirPin

Manda Nedir?


Manda; bir takım sebeplerden dolayı kendisini yönetemeyecek devletlerin, bir süreliğine farklı devletler tarafından yönetilmesidir. Burada idari işler ve diğer yönetim detayları, tamamen farklı bir ülkeye bırakılır.

Himaye Nedir?


Himaye; kendini koruyamayacak olan ülkelerin, farklı ülkelerin korumasına girmesi olarak ifade edilebilir. Bu noktada genellikle güçlü ülkelerden himaye istenir. Böylece güçlü devletler, kendini koruyamayacak olan ülkeyi koruması ve himayesi altına alır.

Her ne kadar manda ile himaye tamamen farklı anlamlara gelen kavramlar olsalar da, aralarında ciddi bir ilişki vardır. Bu kavramlar, birbirlerinin sonuçlarıdır. Bir ülke, farklı bir ülkenin himayesine girdiğinde, aslında o ülkeyi aynı zamanda yönetime de ortak (manda) eder. Dolayısıyla da himayenin, manda ile sonuçlanması kaçınılmazdır.

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı Devleti zor duruma düşünce, bazı aydınlar ve mebusların manda ve himaye fikrini ortaya attığı bilinir. Bazıları İngiliz, bazıları ise Amerikan manda ve himayesini savunmuşlardır. Ancak Türk milleti Kurtuluş Savaşı’ndan alnının akı ile çıkarak, tam bağımsız olmayı başarmıştır.

Manda ve Himaye Ne Demek?

Manda ve himayeye ilişkin bu bilgilerden sonra söz konusu kavramın ne anlama geldiğine değinelim. Manda ve himaye ne demek şeklindeki sorunun cevabı, aslında bu kavramın işgal ve bağımsızlık üzerinden değerlendirilmesidir.

Bir ülkenin manda ve himayeyi kabul etmesi, klasik anlamda bir işgal durumu değildir. Ancak işgalin farklı bir türü olduğunu öne süren uzmanlar olduğu bilinmelidir. Çünkü böyle bir durumun kabulü ile söz konusu ülkeler, yönetimlerini ve korumalarını tamamen yabancı bir ülkeye teslim ederler. Ortada resmi olarak devlet olmasına karşın, fiili anlamda tamamen farklı bir devletin kontrolü söz konusudur.

Böyle bir yönetimi kabul eden ülkelerin bağımsız olduklarını söylemek son derece zordur. Çünkü içeriye ve dışarıya ilişkin bütün kararlar, farklı bir ülke tarafından alınır. Yönetim, tamamen onlara bırakılmıştır. Buna ek olarak yabancı ülkenin askerleri, kritik bölgelere yerleşir. Her ne kadar bunun nedeni, ülkeyi dış tehditlerden korumak olsa da, bu durum aynı zamanda himaye altındaki ülkenin bağımsızlığının zedelenmesi demektir. Hatta bağımsızlığın tamamen rafa kaldırılması anlamına dahi gelebilir.

Manda ve himayede belirli bir süre vardır. Ülkeler kendini koruyacak ve yönetecek seviyeye gelene kadar güçlü ülkelerin himayesinde kalır. Ancak bu sürenin ne zaman sonlanacağına himaye altındaki devletin karar verme gücü hiçbir zaman olmaz. Dolayısıyla da siyasi ve askeri gerekçeler oluşmadığı sürece, güçlü devletlerin manda ve himayeyi bırakmaya istekli olmayacakları açıktır. Çünkü bu süreçte himayeleri altındaki ülkeleri sömürür ve onları kendi amaçları için kullanırlar.

Yorum yapın