Cemal Süreya Sözleri

Türk Edebiyatının önde gelen isimleri, uzun yıllar öncesinde ölmelerine karşın günümüzde hala anılmakta, araştırılmaya devam edilerek ölümsüzlüklerini korumakta. Edebiyatımıza büyük katkılar sağlayan Cemal Süreya,1931 yılında Erzincan’da dünyaya gelmiştir. Asıl isminin farklı olduğunu, bir gün katıldığı toplantıda Cemalettin Seber olduğundan bahsetmiştir. Çocukluk döneminde iken Erzincan’da çıkan bir isyan sonucunda ailesi ile beraber sürgün edilmek durumunda kalan Cemal Süreya, ailesinin kararı ile Bilecik’e taşınmak durumunda kalmıştır. Bu gibi olaylar ile yıkılan Süreya, 23 yaşında iken çok sevdiği annesinin de ölümünü görmesi ile dibi olmayan bir çukura atlamış gibi idi.Çok zor bir çocukluk ve gençlik dönemi yaşayan Süreya, hayata ve edebiyata olan bağlılığını ve tutumunu asla kaybetmemiş, Cemal Süreya Sözlerini binlerce kişinin merak edebileceği bir hale taşımayı başarmıştır.

Lise eğitimine kadar Bilecik’te kalan Süreya, Lise eğitimini İstanbul’da alarak gelişimini bir ileri seviyeye taşımıştır. Lise eğitiminden sonra lisans eğitimi için Ankara’ya gitmiş, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde İktisat ve Maliye bölümünü kazanarak bu bölümden mezun olmuştur. 1953 yılında üniversite eğitimi devam ederken “Şarkısı Beyaz” adındaki ilk şiirini Mülkiye Dergisinde yayımlayarak ilk ününü kazanmıştır. Bu süreç içerisinde birkaç evlilik yaşamış, eşleri ile mutlu zamanlar geçirmediğini dile getirerek boşanmalar ile yüz yüze kalmıştır. 1957 yılına gelindiği ise tek dayanağı olan babasının ölümü ile karşılaşmış ve arkasından “Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?” adındaki şiirini kaleme almıştır. Cemal Süreya Sözleri halen günümüzde popüler olup sosyal medyanın içerisinde yerini korumakta. Hayatının son demlerinde iken alkole yoğun olarak ilgi göstermiş, 1990 yılında geçirdiği bir alkol koması ile hayata veda etmiştir.

Cemal Süreya Sözleri

Bir gün ayrıldık ve sevilmekten eskimiş bir renk gibi hissettim kendimi.

Oyuncağın kırıldı diye üzülme çocuk. Büyüyünce kalbin paramparça olacak.

Annesinden dayak yediği halde, yine ‘anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk.

Düşenin dostu olmaz’ derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi.

Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan.

Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.

Öylesine sevdim ki seni, öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar.

Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin. Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi! Ellerim ceplerimde yürüyorum. Ve ben ne zaman bir şiir duysam, şahadet getiririm, ölürüm. Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum. Sana seni seviyorum dediğim kadar, anneme peki anneciğim deseydim; hazırdı cennetteki yerim.

Yorum yapın

1