Atletizm Dalları Ve Özellikleri konusu gerek ödevlerde gerekse araştırmalarda hem öğrencilerin hem de yetişkinlerin karşısına çıkabilmekte. Dünyanın en eski spor türü olarak gösterilerek pistlerde yapılması bu spor türünü ilginç kılan etmenler arasında yer almakta. Bu alan içerisinde yer alan insanlar başta vücutlarını sonrasında ise güç ve yeteneklerini tümü ile kullanır. Sporcular, pist içerisinde yürüyüş, atlama ve atma kategorilerinden hangisinde uzmanlar ise bu alanda yarışarak birinci olmaya çalışmaktadırlar. Atletizmi daha renkli olabilmesi için müsabakalara zaman, mesafe ve yükseklik gibi unsurlar dahil edildiği, branşların kendi içerisinde özelleştirildiklerini de görebilmekteyiz. Atletizm Dalları Ve Özellikleri konusunu kısaca bahsedecek olursak;
Koşu: Kısa, orta, uzun ya da engelli olarak kendi içerisinde ayrılan koşu, hem kapalı alanlarda hem açık kır alanlarında hem de pistlerde yapılabilmektedir. Koşu, kendi içerisinde iki farklı yarışma koluna ayrılmıştır.
Maraton: Genel olarak sert tabanlı yollarda uzun mesafeli olacak şekilde uygulanan koşu türüdür. Adını, eski Yunanistan bir kilometrelerce hayatı için koşan bir ulaktan almıştır. İlk olarak tarihte 1896 yılında gerçekleştirilen Atina Olimpiyatlarında karşımıza çıktı. Bu tarihte kısa mesafeli olarak yapılan yarışlar 1924 yılında düzenlenerek 42.195 metre uzunluğuna çıkarıldı. 1992 yılında mesafenin herkese uygun olmadığını belirterek 21.100 m şeklinde yarı maraton geliştirildi.
Yürüyüş: Kural gereği sporcuların ileriye atan ayakları geride kalan ayak yerden kalkadan yere değmelidir. Bunun için sporcuların kesinlikle ayak kırmadan adımlar atması gerekir. Aksi durumlar meydana gelmesi durumunda sporcuların diskalifiye edildikleri görülmektedir.
Alan yarışları
Uzun Atlama: Sporcular, 45 metre uzaklıktan koşuya başlayarak belirlenen noktadan sıçrayış göstermesi istenir. İci ince kum dolu bir havuzda gerçekleştirilen atlayışta son bırakılan iz kişinin atlayış skoru olur
Üç Adım Atlama: Atlet, ilk adımda yükseldiği ayağıya yere basması gerekir. İkinc adım öbür ayağının da yere inmesi beklenir. Üçüncü adımda ise tüm güç ile sıçrayışını yapması beklenir.
Yüksek Atlama: Belirlenen mesafedeki sırığın üzerinden sırt üstü geçme durumudur. Yüz üstü ya da yan üstü yapılan geçişler geçersizdir.
Sırıkla Atlama: Hepimiz orta direk Şaban’ı izlemişizdir. Orda da gördüğünüz gibi iki el ile iyice kavranan sırık ile çıtaya doğru kontrollü bir hızlanma gerçekleştirilir. Koşarak yaklaşan sporcu sırığın ucunu çıtanın özel bölmesine yerleştirip kendisini yukarı doğru atar. kısacası Atletizm Dalları Ve Özellikleri bu maddelerden oluşmaktadır.